2 Ocak 2014 Perşembe

2013 ÜKG KİTAP ÖDÜLLERİ SONUÇLARI




Acısıyla, tatlısıyla; alfasıyla ve öküzüyle geçirdiğimiz bir kitap yılımız da böylece sona erdi.
Sonuçları merak ettiğinizi biliyoruz. Birazcık geciktirdik ama affedin bu seferlik.
Zamanını ayırarak anketlere katılan herkese çok teşekkür ederiz.

10 Aralık 2013 Salı

18. ÜKG Blog Tur : Kırık Camlar Üzerinde Dans - Ka Hancock / Yorum





Tur Takvimi;

09.12.13 | Sevgili Kitap - Yorum
10.12.13 | Kitab-i Sevda - Yorum

10.12.13 | Kitap Hayvanının Günlüğü - Yorum
10.12.13 Kağıt Kız - Yorum







Kendi kurallarını koyan bir aşkın inanılmaz hikâyesi...

21 yaşındaki Lucy, Mickeyle karşılaştığında Mickeynin kendisi gibi sorunlarla boğuştuğundan habersizdi. Lucy ailesinden miras kalan kanser ile Mickeye ise annesinden miras kalan bipolar bozukluğu ile boğuşmak zorundadır. 

Her evlilik bir danstır Lucy. Bazen komplike, bazen sevgi dolu, çoğu zamansa olaysız. Ama Mickeyle dansınız kırık camlar üzerinde gibi olacak. Acı verecek. Ve sen, ne acıdan kaçabileceksin, ne de bir sonraki adımda canının daha az acıması için ona daha sıkı tutunup az camlı bir yere ilerleyebileceksin...

Sıradışı bir evliliğin yalın bir portresi... Kırık Camlar Üzerinde Dans, okuru insan kalbinin derinliklerinde unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.

"Hancockun ilk eseri özgün ve acıklı bir hikâye; okurun kalbinde yer edinecek dokunaklı ve samimi bir öykü..."
-Publishers Weekly-(Tanıtım Bülteninden)







Kitabı elime alıp arkadaki tanıtım yazısını okuyunca sıradan ortalama bir kitapla karşılaşacağımı sanmıştım. Okuduktan sonra arka tanıtım yazısının kitabın duygu yoğunluğunu, içtenliğini, samimiyetini yansıtmadığını düşündüm.

Lucy, kitabımızın kadın karakteri, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde güçlü bir kadın. Babası daha küçükken anlamış onun çok güçlü olduğunu. 5 yaşında taptığı, onu ve diğer iki kız kardeşini korumak için her şeyi yapabilecek olan babasını, 17 yaşında ise annesini ailede genetiğe işlemiş olan kanserden kaybeder. 

Üç kız kardeş arasında en güçlüsü o'dur.  En büyükleri Priss en sert görünüp aslında en kırılgan, ortanca Lily ise en hassas olanıdır.

Michael nadir görülen bir psikolojik rahatsızlığa, annesinden miras kalan bipolar bozukluğa sahiptir. Hastalık hakkında okurken merak edip google'da bakındığımda çok net bilgiler elde edemedim aslında ama atak dönemleri olduğunu ilaçlar kullanılmazsa krizler geçirildiğini Michael/Mickey'de okurken görmüş oldum.

Lucy 21 Mickey 29 yaşındayken tanışırlar. Mickey rahatsızlığından dolayı ondan uzak durmaya çalışır ama bu Lucy'yi durdurmaz. Evlenirler. 11 yıllık evlilik hayatları boyunca Michael 5 kez atak geçirir ve belli sürelerle hastanede kalmak zorunda kalır. Bütün bunlar yetmemiş gibi Lucy'ye ailesinden miras kalan kanser onu 26 yaşında yakalar. Tedavi görür ve kurtulur. 

Fakat bu onların aşkına engel değildir.

Buraya kadar ortalama/normal bir aşk gibi gözükebilir. Fakat okuyunca, olaylara şahit olunca sadece Lucy değil Mickey'ninde ne kadar çabaladığını birbirleri için ne kadar uğraştıklarını görüyoruz. 

Aslında aşk onların durumuna uygun bir kelime gibi gelmiyor bana. Sevgi, huzur bilemiyorum okudukça o atmosferde ki duygular sizi sarıyor. Aile, dostluk okudukça insanın gözlerini yaşartıyor. Aslında yaşarmakla kalmıyor yeri geldiğinde hüngür hüngür de ağlatıyor.

Kitap ayrıca yer yer geçmişte ki anılara yer vererek size Mickey, Lucy, Priss, Lily, Lily'nin kocası Ron ile ilgili sağlam temeller inşa ediyor. 

Lucy 26 yaşında kanseri atlattıktan sonra tüplerini bağlatmıştır (kadınların çocuk sahibi olmalarını engellemek için uygulanan bir tıbbi müdahale). Fakat 33 yaşında mucizevi bir şekilde hamile olduğunu öğrenir. 

Peki ne yapacağı ne zaman atak geçiremeyeceği belli olmayan bir kocayla bebeğe bakmak onu dünyaya getirmek nasıl oalcaktır. Üstüne üstelik bir de tetikte bekleyen bir kanser vardır. Ya tekrar yakalanırsa?

Kitabın ikinci kısmı o kadar güzel o kadar güzeldi ki. İster istemez okuduğum Aynı Yıldızın Altında ile karşılaştırıyorum. Kırık Camlar Üzerinde Dans, Aynı Yıldızın Altında'nın yetişkin versiyonu gibi. Kaybetmenin, ölümün aslında bir yokoluş değil arkada kalanlar için birbirine kenetlenmenin, ailenin sevginin değerini bilmenin bir nedeni olacağını gösteriyor.

Kitabın başlarında Lucy'nin babası onlar için tanrıya yalvarıp onları koruyacak bir melek diler. Bu melek aslında kitap sonunda bir bebek olarak ortaya çıkar. Minik bir bebeğin aileyi zamk gibi bir arada tutup yaralı kalpleri iyileştirebileceğini, sevginin asla yok olmayacağını göreceğiniz, okurken salya sümük ağlayacağınız bu kitap inanın bana okuduğunuza sizi pişman etmeyecek. 

  








1 Aralık 2013 Pazar

17. ÜKG Blog Tur : Ella Ve Micha'nın Sırrı - Jessica Sorensen / Dreamcast


Künye
Kitap: Ella ve Micha'nın Sırrı
Yazar: Jessica Sorensen
Çevirmen: Şerife Elif Subaş
Seri: The Secret
Sıralama: 1/4
Tür: New Adult
Yayınevi: Pena Yayınları
Ella ve Micha’nın bir sırrı var ve bu sır, tüm hayatlarını değiştirecek…
     Kural tanımaz, tutkulu bir karakteri olan Ella, hislerini korkmadan yaşayan bir genç kızken bir gün her şeyi arkasında bırakıp üniversiteye gider ve burada kurallara itaat eden, tüm sıkıntılarını kendine saklayan, sessiz birine dönüşür. Ancak yaz tatili yaklaşırken evinden başka gidecek bir yeri olmadığını anlayan Ella, geri döndüğünde uzun zamandır içine gömdüğü anıların ortaya çıkmasından çok korkar.
     Zeki, seksi ve güvenilir MichaElla’ya herkesten daha yakındır, öyle ki onun en gizli sırlarını bile bilir. Micha tanıyıp sevdiği o eski Ella’yı geri istemektedir fakat genç kız evini terk ettiğinde kalbinin bir parçasını geride bıraktığından habersizdir. Micha’ya karşı duyduğu hisleri kendine bile itiraf edemeyen Ella ise her şeye baştan başlamalıdır.

Peki Micha kaybettiği aşkını tekrar kazanabilecek mi?

BLOG TUR TAKVİMİ

30.11.13 | Yorumbaz - Yorum
01.12.13 | Kağıt Kız - Dreamcast (Micha)
01.12.13 | Zimlicious - Yazar Hakkında + (İlerleyen günlerde söyleşi de yayınlanacak)




Klasik ağzımızın sularını akıtacağımız, gül cemaliyle evililik hayalleri kuracağımız, kadın kahramana cemkireceğimiz bir dreamcast çalışmasına daha gelmiş bulunmaktayızzz!

Bebiklerimiz;

1- ALEX PETTYFER (pitiför)

Seni çok severdim petibör ama sen Camlar Şehri'nde oynamadın ve sana olan tüm sempatim buhar oldu. Üzgünüm seni sevmiyore. Şimdi ağlayabilirsin.


2- AUSTIN BUTLER

Ay yavrum ya daha bebik bu ya. Carrie Günlüklerinde her genç kızın ıslak rüyalarına konuk olmuşsundur ama ben seni görsem dizime oturtur amanda aman omondo omon diye severim.


3- CHORD OVERSTREET

Sadece o baklavaları görüyorum başka da bişi göremiyorum, tanrım!


4- HARVEY NEWTON HAYDON

İşte bu! Gülmesen daha iyiymiş ama neyse, biz seni baklavalarınla da seviyoruz.


5- HEATH HUTCHINS

Sevemedim, kesin gülse bi üsttekine benzeyeceği için böyle huzur bende modunda gülümsemiş.


6- JESSE ROBERTS

Bir diğer favorim! Klasik sarışın mükemmel amerikan çocuğu tipinde. 3 nolu bakışı benim 4 nolu seksi bakışıma benzemiş bende aynı böyle oluyorum kşmflmvs


7- LUCAS GARCEZ

Yani ne diyeyim ki, ne diyebilirim...

Yar baktın yandan
Yaktın beni candan
Ben senin kepçe kulaklarına
Vurulmuşum  sabahtan

Offf of


8- MIKKEL JENSEN

İsimden kaybettin cınım üzgünüm öldsmdl




Google'da görsellerden kendinizi almanız ve bilgisayardan salyalarınızı silmeniz için 10 dk veriyorum size sonrasında sizin  Micha Scott önerilerinizi duymak için ankete ve yorum kutucuğuna bekliyorum!


ANKET



ÇEKİLİŞE KATILMAYI UNUTMA!

a Rafflecopter giveaway




Sevgili Sevgili Kitap Ezgi'ye görseller ve daha fazlası için binlerce teşekkürler!

7 Kasım 2013 Perşembe

ÜKG KAPAK TANITIMI: Ella ve Micha'nın Sırrı - Jessica Sorensen


ÜKG yine ilklere imza atıyor!
Pena Yayınları ülkemizde ilk defa bu ay yayın hayatına başlıyor ve ÜKG üyeleri olarak çok merak ettiğimiz Ella ve Micha'nın Sırrı kitabı ise yayına ilk sunulacaklar arasında. Bu sebeple tur konusunda çok heyecanlıyız ve umuyoruz ki kapağın orijinal olmasına bizler kadar sevinmişsinizdir!

5 Kasım 2013 Salı

2013 ÜKG Kitap Ödülleri



Yine bir ÜKG etkinliği ile karşınızdayız!

2013 yavaş yavaş sona erip 2014'e merhaba demeye hazırlanırken, kitap bağımlıları olarak 2013'ün en iyi kitaplarını seçmeliyiz dedik. ÜKG olarak kafa kafaya verip her bir adayı gözden geçirdik ve 10 dalda en iyileri belirledik. Adları belirlerken en çok sevilenleri dikkate aldık. Ve sizden "En İyileri" belirlemek için tercihlerinize oy kullanmanızı istiyoruz.

2013 yılında çıkan bu kitaplardan hangilerinin birinci olacaklarını sizler belirleyeceksiniz!


Etkinliğimiz 2013'ün son günlerine dek sürecek ve sonuçlar açıklanacak.

Daha ne duruyorsunuz, oy kullanmaya!


ÜKG Kitap Ödülleri başlasın!

24 Ekim 2013 Perşembe

Undeniable - Madeline Sheehan




Kitap Adı: Undeniable
Seri Bilgisi: Undeniable#1  
Yazar Adı: Madeline Sheehan
 Sayfa Sayısı: 332
 Tür: Erotik Romantik


+18


Hangi manyaklık dönemimde Romancekolik'e ya tağam ver okuycam ya dediysem o zamana geri dönüp Romancekolik'i ortadan kaldırmak istiyorum. Şu an terapi görüyorum yaşadığım travmalardan sonra salyamı ağzımda tutamıyorum. Allah belanı vermesin Hanife.

Bunun yazarı bir psikolojik depresyona girmiş. Bunun terapisti de bu böyle olmaz sen git en iyisi bişeyler yaz annem bu içindeki saykoluğu dışarı dök demiş. Bu da sen git yaz sonra ay bu çok güzel oldu belki okuyan olur kendi müritlerimi yaratırım diye yayınla bunu. 

Herhalde metrekareye en fazla sayko düşen kitap budur. Herkes mi psikopat herkes mi sorunlu olur arkadaş. Nasıl bir psikolojidir nasıl bir bilinçaltıdır anlamadım. Allah bilir o bilinçaltını açsak içinden kötü pis kaka Grinin Elli Tonu çıkar.

Konuya geleceğimde şimdi aranızdan ee sen neden okudun diyen olacak. Ümüğüne çökerim sözünü geri alsın. 

Nihayet konumuza gelirsek motosiklet çetesinin liderinin kızı Eva ileee başka bir çetenin lideri Deuce'un aşkı anlatılıyoor. Aralarında 18 yaş farkı var. Çiftler arasındaki yaş farkı hiç bir zaman beni rahatsız etmemiştir ama bu kitapta tanışmaları Eva 5 Deuce 23 yaşında olunca ilk sinir krizimi orda geçirdim. Sonra niye devam ettin derseniz çok sevimli bir karşılaşmaydı aslında öyle kötü değildi ama sonraları kız 16 yaş ve sonrasında olanlar sonra kızla Frank arasında olanlar sonra arkadaşının kocası sonra bakkalın çırağı sonra sütçü sonra vşmfödmvdk sos sos sos sos



Merhaba ben Kağıt'ın abisi, üzülerek söylüyorum ki kendisi aklını yükseltti acil servise kaldırdık size son sözleri ise şunlar oldu "bıldır ki hurmalar *ötümü tırmalar" 




Pardon yanlış kağıdı okudum size dedi ki "Eğer bu kitabı okuyacak sosyopat varsa onla ilgili çok güzel planlarım var bana gelsin bana gelemiyorsa da şuraya gitsin." dedi. 






8 Ekim 2013 Salı

16. ÜKG Blog Tur : Doktor Uyku (Stephen King) / King Filmografisi + Çekiliş



16. ÜKG Blog Turuna Hoşgeldiniz!

Bu turda tüm cıvıklığımdan arınıp bilgisayarımın başına oturdum çünkü turumuzun konuğu beyin kıvrımlarında küçükken baloncuk yaptığımız şişenin kapağındaki demir bilyeyle oynadığım oyunu oynamak istediğim korku-gerilim üstadı Stephen King!

Yazıma başlamadan önce herkesin çayını çorbasını bırakıp bi dakikalığna saygı duruşuna geçmesini istiyorum. Çünkü eminim Türkiye'de 10 kişiden 9'u ya bir Stephen King filmiyle ya da romanıyla göz ucuyla da olsa aşinalığa erişmiştir. Çok saçma bi cümle oldu bu. 


Tur programı;

05.10.13 | Kitap Hayvanı'nın Günlüğü - Ön Okuma 
06.10.13 | Zimlicious - Kitap Yorumu + Seri Hakkında 
07.10.13 | Sevgili Kitap - Kitap Yorumu + Karakter Fihristi 
07.10.13 | Romancekolik - Stephen King'e Dair 
07.10.13 | Kitab-ı Sevda - Kitap Yorumu + Okurlar Neler Diyor? 
08.10.13 | Yorumbaz - Kitap Yorumu + Alıntılar 
08.10.13 | Kitap Esintisi - Kitap Yorumu 
08.10.13 | Kağıt Kız - King Filmografisi






Aslında edebiyat uyarlamarından behsetmeyi sevmem. Çünkü edebiyat ve edebiyattan uyarlamalar bana göre tamamen farklı iki sektörler. Bana gelip biri aa bak okuduğun romanın filmi çıkmış dese filme tamamen kitaptan arınıp giderim. Bunu yaşım daha çok küçükken Rüzgar Gibi Geçti'yi okuyup ardından izleyerek acı bir şekilde öğrendim. Ha bu arada en iyi uyarlamayı sorarsanız bana Yüzük Kardeşliği serisi derim. Neyse, dağılmayalım. Bugünkü başrol oyuncumuz Doktor Uyku

Doktor Uyku Stephen King'in 1977 yılında yazdığı Mahşer (The Shining) adlı romanın devam niteliğindeki romanıdır. Mahşerdeki küçük Danny Doktor Uyku'da karşımıza orta yaşlı bir adam olarak çıkmaktadır.



The Shining (Mahşer) sinemaya aynı adla 1980 yılında uyarlanmış, Türkçede ise Cinnet ismini almıştır. Stephen King'in meşhur filmlerinden ve dönemin kültlerindendir.

Şunu söyleyeyim Stephen King uyarlamaları her ne kadar uyarlamaları çok sevmesemde benim izlemeyi en çok sevdiklerimdendir ve birde Nora Roberts var tabi onun uyarlamalarını resmen baltalıyorlar ama ben bayılıyorum izlemeye.

Stephen King'in izlediğim ilk filmi ki ben yıllar yıllar sonra onun olduğunu öğrendim. İsmini hatırlamıyorum, yönetmen oyuncu vs hatırlamıyorum çok küçüktüm izlediğimde. Hatırladığım şey ise mazgallardan çocukları çeken ve lavabodan kan fışkırtan palyaço. Bu şekilde aratınca google'da anında bulmuştum. 



Bütün çocukluğumun içine etmiştir. Bir V.C. Andrews birde "O" kitabının uyarlaması. O yaşta beni omzumun üstündeki teybimde Cartel 1 Numara dinleyip arka bahçemde marihuano yetiştirmeye itmişlerdir 



Stephen King'in Sinemalar.com sitesinin verilerine göre 92 filmi sinemaya uyarlanmış. Bunların başında Yeşil Yol, Esaretin Bedeli, Sis, Carrie, Cinnet, Hayvan Mezarlığı, Rose Red Konağı  ya da Red Rose Konağı gelir.

Cinnet'i yeni izlemiş biri olarak -karanlıkta ve tek başına- şunu söyleyebilirim ki beni korkutan tek şey tuhaf, gayet tertipli, düzgün giyinip uğursuz bir bakışa sahip sayko çocuktur, bundan daha fazla korktuğum şeyse  tuhaf, gayet tertipli, düzgün giyinip uğursuz bir bakışa sahip sayko iki çocuktur. Bunların elinde bi yerinde bide kan varsa gördüğüm ilk çocuğu tokatlama potansiyaline sahip olabiliyorum.




Stephen King dünyaya ürünlerini saçtıkça aslında yanlış anlaşılmış insandır. Kendisi aslında bir çocuk kalbine sahiptir, bunu her fırsatta dile getirir. 

"Herkes benim korkunç biri oldugumu düsünüyor, hiç bile! Bende bir çocuk kalbi var;masamda bir kavanozun içinde."

 Okuduğum tek eseri -daha sonra uyarlamasını izlediğim- Hayvan Mezarlığıdır. Kendimde cesareti bulursam birgün "O"'yu okuyacağım. Peki sizin uyarlamasını izlediğiniz favori Stephen King romanı hangisi?


**Bu arada tam bir hayranı olduğum ve Doktor Uyku'da göndermelerinde olduğu Sons of Anarchy'nin üçüncü sezonunda oynamış. Ay balım ya.



















LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...