10 Aralık 2013 Salı

18. ÜKG Blog Tur : Kırık Camlar Üzerinde Dans - Ka Hancock / Yorum





Tur Takvimi;

09.12.13 | Sevgili Kitap - Yorum
10.12.13 | Kitab-i Sevda - Yorum

10.12.13 | Kitap Hayvanının Günlüğü - Yorum
10.12.13 Kağıt Kız - Yorum







Kendi kurallarını koyan bir aşkın inanılmaz hikâyesi...

21 yaşındaki Lucy, Mickeyle karşılaştığında Mickeynin kendisi gibi sorunlarla boğuştuğundan habersizdi. Lucy ailesinden miras kalan kanser ile Mickeye ise annesinden miras kalan bipolar bozukluğu ile boğuşmak zorundadır. 

Her evlilik bir danstır Lucy. Bazen komplike, bazen sevgi dolu, çoğu zamansa olaysız. Ama Mickeyle dansınız kırık camlar üzerinde gibi olacak. Acı verecek. Ve sen, ne acıdan kaçabileceksin, ne de bir sonraki adımda canının daha az acıması için ona daha sıkı tutunup az camlı bir yere ilerleyebileceksin...

Sıradışı bir evliliğin yalın bir portresi... Kırık Camlar Üzerinde Dans, okuru insan kalbinin derinliklerinde unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.

"Hancockun ilk eseri özgün ve acıklı bir hikâye; okurun kalbinde yer edinecek dokunaklı ve samimi bir öykü..."
-Publishers Weekly-(Tanıtım Bülteninden)







Kitabı elime alıp arkadaki tanıtım yazısını okuyunca sıradan ortalama bir kitapla karşılaşacağımı sanmıştım. Okuduktan sonra arka tanıtım yazısının kitabın duygu yoğunluğunu, içtenliğini, samimiyetini yansıtmadığını düşündüm.

Lucy, kitabımızın kadın karakteri, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde güçlü bir kadın. Babası daha küçükken anlamış onun çok güçlü olduğunu. 5 yaşında taptığı, onu ve diğer iki kız kardeşini korumak için her şeyi yapabilecek olan babasını, 17 yaşında ise annesini ailede genetiğe işlemiş olan kanserden kaybeder. 

Üç kız kardeş arasında en güçlüsü o'dur.  En büyükleri Priss en sert görünüp aslında en kırılgan, ortanca Lily ise en hassas olanıdır.

Michael nadir görülen bir psikolojik rahatsızlığa, annesinden miras kalan bipolar bozukluğa sahiptir. Hastalık hakkında okurken merak edip google'da bakındığımda çok net bilgiler elde edemedim aslında ama atak dönemleri olduğunu ilaçlar kullanılmazsa krizler geçirildiğini Michael/Mickey'de okurken görmüş oldum.

Lucy 21 Mickey 29 yaşındayken tanışırlar. Mickey rahatsızlığından dolayı ondan uzak durmaya çalışır ama bu Lucy'yi durdurmaz. Evlenirler. 11 yıllık evlilik hayatları boyunca Michael 5 kez atak geçirir ve belli sürelerle hastanede kalmak zorunda kalır. Bütün bunlar yetmemiş gibi Lucy'ye ailesinden miras kalan kanser onu 26 yaşında yakalar. Tedavi görür ve kurtulur. 

Fakat bu onların aşkına engel değildir.

Buraya kadar ortalama/normal bir aşk gibi gözükebilir. Fakat okuyunca, olaylara şahit olunca sadece Lucy değil Mickey'ninde ne kadar çabaladığını birbirleri için ne kadar uğraştıklarını görüyoruz. 

Aslında aşk onların durumuna uygun bir kelime gibi gelmiyor bana. Sevgi, huzur bilemiyorum okudukça o atmosferde ki duygular sizi sarıyor. Aile, dostluk okudukça insanın gözlerini yaşartıyor. Aslında yaşarmakla kalmıyor yeri geldiğinde hüngür hüngür de ağlatıyor.

Kitap ayrıca yer yer geçmişte ki anılara yer vererek size Mickey, Lucy, Priss, Lily, Lily'nin kocası Ron ile ilgili sağlam temeller inşa ediyor. 

Lucy 26 yaşında kanseri atlattıktan sonra tüplerini bağlatmıştır (kadınların çocuk sahibi olmalarını engellemek için uygulanan bir tıbbi müdahale). Fakat 33 yaşında mucizevi bir şekilde hamile olduğunu öğrenir. 

Peki ne yapacağı ne zaman atak geçiremeyeceği belli olmayan bir kocayla bebeğe bakmak onu dünyaya getirmek nasıl oalcaktır. Üstüne üstelik bir de tetikte bekleyen bir kanser vardır. Ya tekrar yakalanırsa?

Kitabın ikinci kısmı o kadar güzel o kadar güzeldi ki. İster istemez okuduğum Aynı Yıldızın Altında ile karşılaştırıyorum. Kırık Camlar Üzerinde Dans, Aynı Yıldızın Altında'nın yetişkin versiyonu gibi. Kaybetmenin, ölümün aslında bir yokoluş değil arkada kalanlar için birbirine kenetlenmenin, ailenin sevginin değerini bilmenin bir nedeni olacağını gösteriyor.

Kitabın başlarında Lucy'nin babası onlar için tanrıya yalvarıp onları koruyacak bir melek diler. Bu melek aslında kitap sonunda bir bebek olarak ortaya çıkar. Minik bir bebeğin aileyi zamk gibi bir arada tutup yaralı kalpleri iyileştirebileceğini, sevginin asla yok olmayacağını göreceğiniz, okurken salya sümük ağlayacağınız bu kitap inanın bana okuduğunuza sizi pişman etmeyecek. 

  








1 Aralık 2013 Pazar

17. ÜKG Blog Tur : Ella Ve Micha'nın Sırrı - Jessica Sorensen / Dreamcast


Künye
Kitap: Ella ve Micha'nın Sırrı
Yazar: Jessica Sorensen
Çevirmen: Şerife Elif Subaş
Seri: The Secret
Sıralama: 1/4
Tür: New Adult
Yayınevi: Pena Yayınları
Ella ve Micha’nın bir sırrı var ve bu sır, tüm hayatlarını değiştirecek…
     Kural tanımaz, tutkulu bir karakteri olan Ella, hislerini korkmadan yaşayan bir genç kızken bir gün her şeyi arkasında bırakıp üniversiteye gider ve burada kurallara itaat eden, tüm sıkıntılarını kendine saklayan, sessiz birine dönüşür. Ancak yaz tatili yaklaşırken evinden başka gidecek bir yeri olmadığını anlayan Ella, geri döndüğünde uzun zamandır içine gömdüğü anıların ortaya çıkmasından çok korkar.
     Zeki, seksi ve güvenilir MichaElla’ya herkesten daha yakındır, öyle ki onun en gizli sırlarını bile bilir. Micha tanıyıp sevdiği o eski Ella’yı geri istemektedir fakat genç kız evini terk ettiğinde kalbinin bir parçasını geride bıraktığından habersizdir. Micha’ya karşı duyduğu hisleri kendine bile itiraf edemeyen Ella ise her şeye baştan başlamalıdır.

Peki Micha kaybettiği aşkını tekrar kazanabilecek mi?

BLOG TUR TAKVİMİ

30.11.13 | Yorumbaz - Yorum
01.12.13 | Kağıt Kız - Dreamcast (Micha)
01.12.13 | Zimlicious - Yazar Hakkında + (İlerleyen günlerde söyleşi de yayınlanacak)




Klasik ağzımızın sularını akıtacağımız, gül cemaliyle evililik hayalleri kuracağımız, kadın kahramana cemkireceğimiz bir dreamcast çalışmasına daha gelmiş bulunmaktayızzz!

Bebiklerimiz;

1- ALEX PETTYFER (pitiför)

Seni çok severdim petibör ama sen Camlar Şehri'nde oynamadın ve sana olan tüm sempatim buhar oldu. Üzgünüm seni sevmiyore. Şimdi ağlayabilirsin.


2- AUSTIN BUTLER

Ay yavrum ya daha bebik bu ya. Carrie Günlüklerinde her genç kızın ıslak rüyalarına konuk olmuşsundur ama ben seni görsem dizime oturtur amanda aman omondo omon diye severim.


3- CHORD OVERSTREET

Sadece o baklavaları görüyorum başka da bişi göremiyorum, tanrım!


4- HARVEY NEWTON HAYDON

İşte bu! Gülmesen daha iyiymiş ama neyse, biz seni baklavalarınla da seviyoruz.


5- HEATH HUTCHINS

Sevemedim, kesin gülse bi üsttekine benzeyeceği için böyle huzur bende modunda gülümsemiş.


6- JESSE ROBERTS

Bir diğer favorim! Klasik sarışın mükemmel amerikan çocuğu tipinde. 3 nolu bakışı benim 4 nolu seksi bakışıma benzemiş bende aynı böyle oluyorum kşmflmvs


7- LUCAS GARCEZ

Yani ne diyeyim ki, ne diyebilirim...

Yar baktın yandan
Yaktın beni candan
Ben senin kepçe kulaklarına
Vurulmuşum  sabahtan

Offf of


8- MIKKEL JENSEN

İsimden kaybettin cınım üzgünüm öldsmdl




Google'da görsellerden kendinizi almanız ve bilgisayardan salyalarınızı silmeniz için 10 dk veriyorum size sonrasında sizin  Micha Scott önerilerinizi duymak için ankete ve yorum kutucuğuna bekliyorum!


ANKET



ÇEKİLİŞE KATILMAYI UNUTMA!

a Rafflecopter giveaway




Sevgili Sevgili Kitap Ezgi'ye görseller ve daha fazlası için binlerce teşekkürler!

7 Kasım 2013 Perşembe

ÜKG KAPAK TANITIMI: Ella ve Micha'nın Sırrı - Jessica Sorensen


ÜKG yine ilklere imza atıyor!
Pena Yayınları ülkemizde ilk defa bu ay yayın hayatına başlıyor ve ÜKG üyeleri olarak çok merak ettiğimiz Ella ve Micha'nın Sırrı kitabı ise yayına ilk sunulacaklar arasında. Bu sebeple tur konusunda çok heyecanlıyız ve umuyoruz ki kapağın orijinal olmasına bizler kadar sevinmişsinizdir!

5 Kasım 2013 Salı

2013 ÜKG Kitap Ödülleri



Yine bir ÜKG etkinliği ile karşınızdayız!

2013 yavaş yavaş sona erip 2014'e merhaba demeye hazırlanırken, kitap bağımlıları olarak 2013'ün en iyi kitaplarını seçmeliyiz dedik. ÜKG olarak kafa kafaya verip her bir adayı gözden geçirdik ve 10 dalda en iyileri belirledik. Adları belirlerken en çok sevilenleri dikkate aldık. Ve sizden "En İyileri" belirlemek için tercihlerinize oy kullanmanızı istiyoruz.

2013 yılında çıkan bu kitaplardan hangilerinin birinci olacaklarını sizler belirleyeceksiniz!


Etkinliğimiz 2013'ün son günlerine dek sürecek ve sonuçlar açıklanacak.

Daha ne duruyorsunuz, oy kullanmaya!


ÜKG Kitap Ödülleri başlasın!

24 Ekim 2013 Perşembe

Undeniable - Madeline Sheehan




Kitap Adı: Undeniable
Seri Bilgisi: Undeniable#1  
Yazar Adı: Madeline Sheehan
 Sayfa Sayısı: 332
 Tür: Erotik Romantik


+18


Hangi manyaklık dönemimde Romancekolik'e ya tağam ver okuycam ya dediysem o zamana geri dönüp Romancekolik'i ortadan kaldırmak istiyorum. Şu an terapi görüyorum yaşadığım travmalardan sonra salyamı ağzımda tutamıyorum. Allah belanı vermesin Hanife.

Bunun yazarı bir psikolojik depresyona girmiş. Bunun terapisti de bu böyle olmaz sen git en iyisi bişeyler yaz annem bu içindeki saykoluğu dışarı dök demiş. Bu da sen git yaz sonra ay bu çok güzel oldu belki okuyan olur kendi müritlerimi yaratırım diye yayınla bunu. 

Herhalde metrekareye en fazla sayko düşen kitap budur. Herkes mi psikopat herkes mi sorunlu olur arkadaş. Nasıl bir psikolojidir nasıl bir bilinçaltıdır anlamadım. Allah bilir o bilinçaltını açsak içinden kötü pis kaka Grinin Elli Tonu çıkar.

Konuya geleceğimde şimdi aranızdan ee sen neden okudun diyen olacak. Ümüğüne çökerim sözünü geri alsın. 

Nihayet konumuza gelirsek motosiklet çetesinin liderinin kızı Eva ileee başka bir çetenin lideri Deuce'un aşkı anlatılıyoor. Aralarında 18 yaş farkı var. Çiftler arasındaki yaş farkı hiç bir zaman beni rahatsız etmemiştir ama bu kitapta tanışmaları Eva 5 Deuce 23 yaşında olunca ilk sinir krizimi orda geçirdim. Sonra niye devam ettin derseniz çok sevimli bir karşılaşmaydı aslında öyle kötü değildi ama sonraları kız 16 yaş ve sonrasında olanlar sonra kızla Frank arasında olanlar sonra arkadaşının kocası sonra bakkalın çırağı sonra sütçü sonra vşmfödmvdk sos sos sos sos



Merhaba ben Kağıt'ın abisi, üzülerek söylüyorum ki kendisi aklını yükseltti acil servise kaldırdık size son sözleri ise şunlar oldu "bıldır ki hurmalar *ötümü tırmalar" 




Pardon yanlış kağıdı okudum size dedi ki "Eğer bu kitabı okuyacak sosyopat varsa onla ilgili çok güzel planlarım var bana gelsin bana gelemiyorsa da şuraya gitsin." dedi. 






8 Ekim 2013 Salı

16. ÜKG Blog Tur : Doktor Uyku (Stephen King) / King Filmografisi + Çekiliş



16. ÜKG Blog Turuna Hoşgeldiniz!

Bu turda tüm cıvıklığımdan arınıp bilgisayarımın başına oturdum çünkü turumuzun konuğu beyin kıvrımlarında küçükken baloncuk yaptığımız şişenin kapağındaki demir bilyeyle oynadığım oyunu oynamak istediğim korku-gerilim üstadı Stephen King!

Yazıma başlamadan önce herkesin çayını çorbasını bırakıp bi dakikalığna saygı duruşuna geçmesini istiyorum. Çünkü eminim Türkiye'de 10 kişiden 9'u ya bir Stephen King filmiyle ya da romanıyla göz ucuyla da olsa aşinalığa erişmiştir. Çok saçma bi cümle oldu bu. 


Tur programı;

05.10.13 | Kitap Hayvanı'nın Günlüğü - Ön Okuma 
06.10.13 | Zimlicious - Kitap Yorumu + Seri Hakkında 
07.10.13 | Sevgili Kitap - Kitap Yorumu + Karakter Fihristi 
07.10.13 | Romancekolik - Stephen King'e Dair 
07.10.13 | Kitab-ı Sevda - Kitap Yorumu + Okurlar Neler Diyor? 
08.10.13 | Yorumbaz - Kitap Yorumu + Alıntılar 
08.10.13 | Kitap Esintisi - Kitap Yorumu 
08.10.13 | Kağıt Kız - King Filmografisi






Aslında edebiyat uyarlamarından behsetmeyi sevmem. Çünkü edebiyat ve edebiyattan uyarlamalar bana göre tamamen farklı iki sektörler. Bana gelip biri aa bak okuduğun romanın filmi çıkmış dese filme tamamen kitaptan arınıp giderim. Bunu yaşım daha çok küçükken Rüzgar Gibi Geçti'yi okuyup ardından izleyerek acı bir şekilde öğrendim. Ha bu arada en iyi uyarlamayı sorarsanız bana Yüzük Kardeşliği serisi derim. Neyse, dağılmayalım. Bugünkü başrol oyuncumuz Doktor Uyku

Doktor Uyku Stephen King'in 1977 yılında yazdığı Mahşer (The Shining) adlı romanın devam niteliğindeki romanıdır. Mahşerdeki küçük Danny Doktor Uyku'da karşımıza orta yaşlı bir adam olarak çıkmaktadır.



The Shining (Mahşer) sinemaya aynı adla 1980 yılında uyarlanmış, Türkçede ise Cinnet ismini almıştır. Stephen King'in meşhur filmlerinden ve dönemin kültlerindendir.

Şunu söyleyeyim Stephen King uyarlamaları her ne kadar uyarlamaları çok sevmesemde benim izlemeyi en çok sevdiklerimdendir ve birde Nora Roberts var tabi onun uyarlamalarını resmen baltalıyorlar ama ben bayılıyorum izlemeye.

Stephen King'in izlediğim ilk filmi ki ben yıllar yıllar sonra onun olduğunu öğrendim. İsmini hatırlamıyorum, yönetmen oyuncu vs hatırlamıyorum çok küçüktüm izlediğimde. Hatırladığım şey ise mazgallardan çocukları çeken ve lavabodan kan fışkırtan palyaço. Bu şekilde aratınca google'da anında bulmuştum. 



Bütün çocukluğumun içine etmiştir. Bir V.C. Andrews birde "O" kitabının uyarlaması. O yaşta beni omzumun üstündeki teybimde Cartel 1 Numara dinleyip arka bahçemde marihuano yetiştirmeye itmişlerdir 



Stephen King'in Sinemalar.com sitesinin verilerine göre 92 filmi sinemaya uyarlanmış. Bunların başında Yeşil Yol, Esaretin Bedeli, Sis, Carrie, Cinnet, Hayvan Mezarlığı, Rose Red Konağı  ya da Red Rose Konağı gelir.

Cinnet'i yeni izlemiş biri olarak -karanlıkta ve tek başına- şunu söyleyebilirim ki beni korkutan tek şey tuhaf, gayet tertipli, düzgün giyinip uğursuz bir bakışa sahip sayko çocuktur, bundan daha fazla korktuğum şeyse  tuhaf, gayet tertipli, düzgün giyinip uğursuz bir bakışa sahip sayko iki çocuktur. Bunların elinde bi yerinde bide kan varsa gördüğüm ilk çocuğu tokatlama potansiyaline sahip olabiliyorum.




Stephen King dünyaya ürünlerini saçtıkça aslında yanlış anlaşılmış insandır. Kendisi aslında bir çocuk kalbine sahiptir, bunu her fırsatta dile getirir. 

"Herkes benim korkunç biri oldugumu düsünüyor, hiç bile! Bende bir çocuk kalbi var;masamda bir kavanozun içinde."

 Okuduğum tek eseri -daha sonra uyarlamasını izlediğim- Hayvan Mezarlığıdır. Kendimde cesareti bulursam birgün "O"'yu okuyacağım. Peki sizin uyarlamasını izlediğiniz favori Stephen King romanı hangisi?


**Bu arada tam bir hayranı olduğum ve Doktor Uyku'da göndermelerinde olduğu Sons of Anarchy'nin üçüncü sezonunda oynamış. Ay balım ya.



















29 Eylül 2013 Pazar

ÜKG 1. Yılını Çekilişle Kutluyor!


Merhabalar!
FB sayfamızı takip ediyorsanız, dün sizlere bir sürprizimiz olduğunu duyurmuştuk.
Ütopik Kızların Günlüğü adı altında birleşen ve şimdiye kadar 15 tura imza atan ekibimizin kuruluş yıl dönümü bu ay! Biz de 1. yılımızı güzel bir etkinlikle kutlamak istedik ve sizler için bol kitaplı bir çekiliş hazırladık. Ama 1.yıl sürprizlerimiz çekilişle sınırlı kalmayacak, bizi takip etmeye devam edin!!

26 Eylül 2013 Perşembe

15. ÜKG Blog Tur : Dublin Caddesi (SAMANTHA YOUNG) / Kitap Yorumu&Çekiliş





Merhabaa!

Bundan bir yıl önce daha ne yaptığımızı doğru düzgün bile kavrayamamışken Türkiye'deki ilk blog turuna imza atmıştık. Daha önceleri hep kitap piyasasında çalışanların bu işe gönül vermiş insanlar olduklarını hayal etmiştim. Bu bir yılda yayınevleriyle içli dışlı olunca kitap sektörünün bir kaç yayınevi hariç tamamen ticari bir platform olduğunu -hayal kırıklığıyla- gördüm. 

Bu birkaç sözünde duran, nezaketini asla kaybetmeyen, okurlarına sonsuz bir değer veren yayınevlerinin tahtındaki yayınevi ise benim için DEX.

DEX'i facebook vb sosyal mecraalardan takip edenler yayıneviyle ilgili söylediklerimin az bile olduğunu düşüneceklerdir, çok haklılar. 

Neyse biraz daha devam edersem gözyaşlarına boğulacağım. Bundan bir süre önce DEX'in DEXplus adıyla yeni türleri Türkçeye kazandıracaklarını duyduğumda yavrumun yavrusu olmuş kadar sevinmiştim hele birde baskısı olacak ilk kitabın Dublin Caddesi olduğunu söylediklerinde duygularımı tarif edecek bir gif bile bulamadım.

DEXplus'ın ilk göz ağrısı bizimde ilk yıl dönümümüze rastlamasıyla ve bu kitabın yurtdışında çıktığı anda arkadaşlarım tarafından hunhanrca okunup, kafama woody woodpecker edasıyla okunmam için kakılmasıyla oluşan tesadüfler zincirinde bu kitabın hakkımda hayırlı olduğuna karar verdim. Besmele çekmeden yazımı okuyan taş olur

5 Eylül 2013 Perşembe

ÜKG Kapak Tanıtımı: Dublin Caddesi || Samantha Young

Dublin Caddesi , Goodreads'ta çok güzel puanlar olan, her okuyanın bayıldığı bir kitap. Yazarı Samantha Young'un yetişkin türünde yazdığı ilk eser olan Dublin Caddesi, bu yıl Eylül ayında ÜKG blog turunda sizinle olacak. Üstelik çok sevdiğimiz bir yayınevinden çıkıyor. DEXPLUS!!!  

Dublin Caddesi yetişkinlere yönelik, eğlenceli, biraz dramatik harika bir aşk hikayesi. İskoç erkekleri sevenlere özellikle göz kırpıyoruz!


Samantha Young

Samantha 29 yaşında, İskoç bir kitap kurdu. 2009 yılında Edinburgh Üniversitesinden mezun oldu. Üniversitede Ortaçağ tarihi eğitimi aldı. İlk yılında The Tale of Lunarmorte adlı hikayeyi buldu. Kendini bildi bileli yazıyor. Bir çok türde eser veriyor; aşk hikayesi, doğaüstü, şehir fantazisi, fantazi.

Tarih ile oynayıp kendi hikayelerine entegre etmeyi çok seviyor ve eğitiminin yazmasına yardımcı olmasından dolayı çok mutlu.
Twitter / Facebook / Blog

Samantha'nın Türkiyede çıkan kitapları:

Kutsanmış Kan Kan Günlükleri 1
Geçmişin Kanı Kan Günlükleri 2
Gölgelerin Kanı Kan Günlükleri 3


21 Temmuz 2013 Pazar

Kağıt Kız'ın Dramı

O gün, o sıcak samimi yaz günü ağabeyimin elinde kitap gördüm. İçim buz kesti, karoldum. Yıllardır bu günün geleceğini, bununla baş edeceğimi biliyordum ama yinede telkinler bir işe yaramamıştı. O gün onu elinde bir klasik kitapla görmeme beni hiç bir şey hazırlayamamıştı. Benim gibi bi kardeşi olan abim tanrının takdiriyle farklı karakterde doğmuş, kitap nedir bilmeyen bir kenefir olmuştu. O gün elinde Diriliş'i gördüğümde acı gerçek suratıma bir tokat gibi çarpmıştı. Hindistanda aldığım eğitim bile bana fersah fersah uzakta kalmıştı sanki.

 Yanına gittim öğrenmeliydim.

Acıydı ama bu yarayı önce kanatmalıydım...

Sessizce arkasından yaklaştım.

- Malı Arap Fuat'tan mı aldın? dedim

O da biliyordu, gözlerinde o şaşırmışlık, teninin solması bana ihanet ettiğini anladığımı biliyordu. Alnından bir ter damlası oluştu. 

- Bu sabah ilacını aldın mı? dedi

- Beni oyalamaya kalkma! diye bağırdım

Sonra  fısıldayarak "bana sadece ismini söyle" dedim

O da bu günün geleceğini bekliyordu. Pişmanlıkla içini çekti ve 

- Yalan söylemeyeceğim 

Bekliyordum yalan olduğunu söylemesini bekliyordum ama o anda

- İsmi Naciye dedi

Tanrım! Bu acıyla daha ne kadar yaşayabilirdim bilmiyorum. Neden bu hale geldik. Onun önüne kütüphaneler sermedim mi. Birlikte okuma saatleri yapmadık mı. Neyi yanlış yapmıştım. Tanrım nerde yanlış yapmıştım. 

Bitti dedim fısıldayarak 

Kağıt bekle dedi

Arkamı döndüm başım dik gözlerim nemli bir şekilde peki dvd'ler ve playstation ne olacak dedim?

Dvd'ler sende kalabilir. Blueray alacağım ben dedi. Seni züppe dedim içimden. 

Playstation yazları ve resmi tatillerde bende diğer zamanlarda sende kalır dedi.

Bu kadardı.

Söylenecek birşey kalmamıştı, kelimelerim tükenmişti.

Arkamı döndüm ve odayı terkettim.


Daha sonra öğrenecektim ki kur yapmak için beni kullanmış. Benim için çok sevimli kitap almak için yaptığı yaramazlıkları görsen şaşırırsın demiş. Naciye bahsederken kitaplardan onu da okudu bunu da okudu diye benim üstümden prim yapmış. 



11 Temmuz 2013 Perşembe

ÜKG Kapak Tanıtımı - Ruhun Ateşi/ Ateş Dizisi 2 (Rita Hunter)


ÜKG'nin ikinci Kapak Tanıtımına hoş geldiniz! 

Bu sefer çok sevilen, herkesin abla diye hitap ettiği Türk bir yazarla karşınızdayız!

Rita Hunter takma adıyla yazan Zeynep Avcı Ataş.
ÜKG olarak bize bu önceliği verdiği için kendisine teşekkür ediyor,sizleri serinin 2.kitabının kapağı ve tanıtım metniyle baş başa bırakıyoruz.
Bu arada ben kendisini Amatör Hikayeler paylaşan siteden beri tanıyorum

Ateş Dizisi 2. kitabının tanıtımı ve kapağı ile karşınızdayız!

7 Temmuz 2013 Pazar

Kitaplarım

Facebook'ta ne olduysa son günlerde habire kütüphane fotoğrafları paylaşılıyordu. Odamı daralttığı için ve de odaya giren görüpte mutlaka 3, 5 ödünç kitapla çıktığı için kitaplıklarımın birisini kuzenime verdim diğerinide boşalttım. Allahtan o ara gömme dolap bozuldu yenisini yaptırırken bende bir kısmını kütüphane yaptırdım. Fotoğrafları da görünce Facebookta orayı bi boşaltıp bakayım dedim. Gömme dolabın kötü yanı kitaplarımı göremiyorum arka arkayalar ve bazılarından iki tane vardı bilmeden almışım. Uzun zamandırda bişeyler yazmıyordum nasıl gereksiz birşey yazabilirim dedim ve fotoğrafı burda da paylaşmaya karar verdim.

Gözümün önünde inanın daha çok duruyorlar ve ben 2008'de kütüphanemi bağışlamıştım yani  bunlar son 5 yılda alınanlar. Sanırım kitapsız kalınca travma geçirdim.





29 Haziran 2013 Cumartesi

12. ÜKG Blog Tur : Kayıp Kız (Gillian Flynn) / Ön Okuma





Merhabaaa!!



Duyduğuma göre ÜKG kızları bize bi selam vermedi diye bi söylenti varmış ve hatta ÜKG kızları evde kalmış gibilerinden laflar dolanıyormuş. Dostum gözümüz üstünüzde. Bizler sistemin getirdiği neferleriz. Biz gideriz başkası gelir adımınızı iyi atın mkdlsmvld


Tamam neyse her turda cıvıtmanın anlamı yok. Bu turumuz Artemis Yayınlarından çıkan Gillian Flynn'in Kayıp Kız'ı. 

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...